30 Ekim 2009 Cuma

bir tek pasom olsun bana bir şey olmaz!

allahım pasosuz hayat ne biçim bi hayattır öyle. şu bi hafta resmen girdi bana akbil parası. 1.50 lira aktarmalısı da 75 kr. ne lan bu para mı dayanır buna...çok şükür bugün çıkarttım 20 lira bayılıp, yükledim aylığı da. oh tutmayın beni artık. gerçi havalarda buz gibi. çok ani oldu biraz daha sonbahar falan takılsaydık iyi olcekti ama napalım giyiniriz sıkı sıkı.

hafta sonu tüyapa gitcem diyenler dikkat edin kendinize valla bakırköy taraflar böyleyse orda kesin kar, fırtına, hortum, tsunami vs. vardır. koruyun kollayın kıçınızı hasta olup bana da bulaştırmayın :) zar zor direniyorum çünkü grip olmamak için..:)
ha bi de gidin eczaneden protex alın okulda, işte onla yıkayın ellerinizi, yıkamayanları uyarın. öyle ekmeklere de dokunmayın, tokalaşmayın, tüm sevgililer ayrılsın bi de. ne gereği var yani şimdi öpüş öpüş ortalarda mazallah birbirinizi hasta yaparsınız sonra. (birbirini hasta yapmak?)
tşk.öpt.kib.bye.

29 Ekim 2009 Perşembe

ikisi bi' arada

^^





açgözlüyüm sanırım. vazgeçemiyorum ikisi de benim olsun o zaman!

biri ekşi, biri tatlı..
biri yeşil, biri kırmızı..







  fotoğraf: deviantart, by selyth

27 Ekim 2009 Salı

üç nokta







 diyebiliyorsan de bana, dehşetim, ruhum,
yakışıksız, garip bir eylemde bulunduk mu?
sen "meleğim!" dedikçe korkudan titriyorum,
yine de dudaklarım gidiyor sana doğru.




bu dünyada herkesin bir tek sahibi vardır!"
çocuk birden acıyla haykırdı: -"duyuyorum,
şu an tüm varlığımda, benliğimde derin bir
uçurum açılıyor; kalbimdir bu uçurum!


26 Ekim 2009 Pazartesi

ders çalışcam dedi. "kahve yapıyım mı sana :)" dedim cevap bile vermedi..

neyse ben de karamelli cafe crownımı yaptım kendime kocaman kupamda oh sıcak sıcak içiyorum bi yandan da GIAA fragile dinliyorum..hatta öyle ki birazdan bilgisayarımı kapatıp ders bile çalışabilirim..yarın sabahki derse gidesim yok hiç. en anlaşılır dilde anlatan ve anladığım tek dersi kaçırmak istemiyorum aslında ama..(kamu ekonomisi oluyo) sanırım ben okula gitmek istemiyorum artık. birisiyle çok dalga geçtim ondan olabilir. nasıl yani sen şimdi okulunu mu değiştirceksin, alışamadın mı aa öyle şey mi olurmuş? tabi ki severek gidiyorum ben. al işte büyük konuşma oya..tabii yarın bi sürü işimin, 7ye kadar dersimin olması da bunda çok önemli bi etken. zaten salı günleri bi işkence anlatamam. üst üste iki derse girmek ve 3.derste pilin bitmesi haftalardır şu son derse girememek..hepsi senin yüzünden mikro! valla boşu boşuna yoklama fln uğraşıyorum eminim kalıcam ben mikrodan..ismi bile korkunç. mikro. bi de çalınan cüzdandan geriye kalan tek kartımın ytü ekonomi kulübü kartım olması nedeniyleen yarın öğrenci kimliğim için öğrenci işlerinde koşturcam bakalım. neler lazım hala bulamadım doğru düzgün..ararsın öğrenci işlerini bıdı bıdı siteden bakın yazıyo orda der. bi b.k yok kardeşim orda ya..en azından artık bi nüfus cüzdanım var (elimde tutanakla gezmicem artık) ona şükür, bugün hallettim. çabuk oldu şaşırdım doğrusu.geriye paso fln kaldı asıl önemlisi. babamın 60 yaş üstü sosyal kartıyla idare etcem bi süre sanırım. yani çakmıyolar ama geçenlerde akbilim basmadı bişey oldu şoför bey bastı benim yerime ah ne iyi şoför fln demiştim. yine böyle bişey olabiler. olmasın aman bi de ona dert anlatmaktan üşeniyorum. şimdi her sabah okula girişte ya benim cüzdan çalın.. vs vs diye anlatmaktan anam ağlıcak biliyorum ben. bu arada kim dedi bana pearl jam in yeni albümünü beğenmedim diye? her kim dediyse ben de ısınamadım...çileklerimi topliyim en iyisi ben..

21 Ekim 2009 Çarşamba

The Women of Mad Men

Bu aralar Mad Men izliyorum bildiğiniz gibi :) ilk sezonun sonlarındayım herhalde bugün yarın biter. Sevgili Esenciğimin Aşk-ı Memnu stiline özenerekten ben de Mad Men Style yapayım dedim :)
Kızıl güzeli Joan (Christina Hendricks) başlarda her ne kadar kendisi hakkında yok canım güzel falan değil diye atıp tutsam da sonradan bi pişmanlık oldu hakkını vermek lazım hatunun :)), salak sekreter Peggy (Elisabeth Moss), barbie bebek Betty Draper (January Jones) ve diğer şirkette çalışan hatunların kıyafetlerine bakalım dedim.

İşte, 1960'larda nasılmış saçlar, makyajlar, kıyafetler :)





Bu fotoğrafa bittim! Ah Don Draper ah :P





19 Ekim 2009 Pazartesi

muciko :)

sevgili hasan ben bu satırları yazarken öte yandan da tarlamı düşünüyorum acaba patlıcanlarım oldu mu diye. hem hiç aklımdan çıkmıyo ki. neyse bugün yine güzeeeel bi gün geçirdik hep beraber her ne kadar gıcıklığım üstümde olsa da bunun tek sebebi belki senin şu dede işi gözlüklerindir! tamam anladık eski püskü :P şeylere bayılıyosun ok şu 1920lerden kalma dediğin minnağğcık camları olan güneş gözlüğün sana ayrı bi hava tarz fln katıyo ama lütfeeeeeen takma şu numaralı gözlüklerini! oya de gel de gidelim bi gözlükçüye bana gözlük alalım de, doğru düzgün ssk dan alalım gözlüğü bak üstüne de para verir istediğimiz camı yaptırırız haa organik fln ne dersin? aha sana bikaç model buldum özellikle son model favoritim sende harika durcak ^^





 bu da bana :) mykito's debbie

 

17 Ekim 2009 Cumartesi

benim de tarlam var!

eveeeet ben de bulaştım şu farmville e sonunda :) ne kadar yok oynamıcam etmicem desem de bugün abimin bile sen oynuyon mu demesiyle gaza gelip sürmeye başladım tarlamı..coinsizlik mi dersiniz şu çitleri koyarken iki saat la bu nasıl sağa sola döncek mi dersiniz baya uğraştım :P azimle çalışıp level 6 ya ulaştım şu an. milletin çer çöpünü toplayıp kargaları kovalamak da cabası fakirliğin gözü kör olsun! neyse efenim hasan a dedim tarlam senindir bak istediğin gibi saolsun o çok seviyo zaten farmville i sürekli tam iktsatçı oyunu diyip duruyo bi de :D o bakcak artık..bakcan di meeğ kaytarmak yok ona göre :p muciko.

Tv'den

Bu aralar tv'de güzel filmler var. Özellikle Cnbc-e nin Ekim ayı programındaki filmleri izlenmesi gereken filmlerden. Pan'ın Labirenti , Schindler'in Listesi - sanırım geç kaldım yazmaktan geçen hafta gösterilmiş, ama cnbc-e çok sever bu filmi 3 ayda bi yayınlarlar. :) Hotel Rwanda merak ediyorum bunu da unutmazsam izlicem. Öte yandan geçen reklamlarda gördüm Kanal D Mavi Gözlü Dev'i gösterecekmiş. Şimdilik benden bu kadar zaten çok televizyon izleyemiyorum bu aralar malum okula git gel yollarda perişan oluyorum akşam eve gelince de anca yemekti netti derken uykum geliyo erkenden uyuyorum :)

























Imdb Puanı: 8.3 Top 250'de 109. sırada
26 Ekim saat 22.00 da cnbc-e de.



























Imdb Puanı: 8.4 Top 250'de 71.sırada
19 Ekim 22.00 da cnbc-e de.


























Imdb Puanı: 6.7
20 Ekim saat 22.30 da Kanal D'de.

14 Ekim 2009 Çarşamba

küçük suratıma :)


 dostluk
biz haber etmeden haberimizi alırsın,
yedi yıllık yoldan kuş kanadıyla gelirsin.

gözümüzün dilinden anlar,
elimizin sırrını bilirsin.

namuslu bir kitap gibi güler,
alnımızın terini silersin.

o gider, bu gider, şu gider,
dostluk, sen yanı başımızda kalırsın

11 Ekim 2009 Pazar

Dinlemek için..



Tim Buckley-Song To The Siren

on the floating, shapeless oceans
i did all my best to smile
til your singing eyes and fingers
drew me loving into your eyes.

"sail to me, sail to me;
let me enfold you."

here i am, here i am waiting to hold you.
did i dream you dreamed about me?
were you here when i was full sail?

now my foolish boat is leaning, broken love lost on your rocks.
"touch me not, touch me not, oh come back tomorrow."
oh my heart, oh my heart shies from the sorrow.
i'm as puzzled as a newborn child.
i'm as riddled as the tide.
should i stand amid the breakers?
or shall i lie with death my bride?

"swim to me, swim to me, let me enfold you."
"here i am. here i am, waiting to hold you."


şemsiye

tozlu bir şemsiye durur
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla

anımsar mısın bilmem
yağmurun bardaktan
boşanırcasına yağdığı o günü
hani şemsiyeyi iyice çekip başımıza
dudaklarımla hesaplamıştım
yüz ölçümünü

nicedir sokağa çıkarmıyorum
şemsiyeyi
korkuyorum çünkü
kapısı açık kafesinden
uçan bir kanarya gibi
beni ikinci kez terk etmenden

yanıt alamayacağımı bilsem bile
yanına gidip
sorarım hergün şemsiyeye
altında elele

nasıl görünürdük diye

10 Ekim 2009 Cumartesi

kendimi kontrol edemiyorummmm

The Body Shop!!! Kendimi kaybediyorum burda ben ya...O renkler, kokular...Bi kaç aydır vücut spreyi, losyon, duş jelleri ve belli makyaj ürünlerinde devam eden 2 AL 1 ÖDE kampanyası acayip iyi geldi bana :) Gerek kendim, gerekse arkadaşlara ufak tefek hediye olarak baya bi'şeyler aldım diyebilirim. Şimdi de body butter ve scrub larda 2 al 1 öde var imiş. hemen koşmalı en yakın body shopa ;) ayrıca yıllar önce kullandığım Oceanus isimli parfümünü şiddetle tavsiye ediyorum :) İstiklalde vardı Oceanus onun dışında başka bi yerde göremedim ben. Biraz kendini şımartmanın bence hiç zararı yok diyorum :) Hem kredi kartına 3 taksit yapıyorlar :) Baksanıza şunlara yaa uff hepsinden alası geliyor insanın delireceğüm!



ben büyüyünce katie holmes olcam anne!

bayılıyorum yea şu hatuna. evliliği, kızı, duruşu, saçları, kıyafetleri çokçokçok doğal geliyor her şeyi bana. özellikle şu kızı suri'yle beraber görüntüleri..suri cruise dan zaten ayrı bi topik çıkar. gazetelerde falan da çıktı geçen minik topuklu ayakkabıları, kolunda çantasıyla :) her daim ojeli geziyor kızımız. vallhi diyorum benim küçüklüğüm :)) oje konusunda çok şanslıydım da ruj konusunda pek bahtsızdım. annem pek yapmazdı makyaj özel günler dşında. ben d  halamın rujunu çalar onu sürerdim. kıpkırmızı böyle. ne zaman görsem karıştırırdım çantasını. hatta şöyle bi anım da var bi gün hem kendime sürmüşüm kıpkırmızı rujdan hem de halama..ama sürüşü görseniz dudaklar haricinde her yer imiş halam fark etmemiş ya da unutmuş sürdüğümü ne olduysa. halam anlatır o halde halam ve ben dışarı çıkıp turlamışız çarşıyı pazarı :)) ben güzel yazamadım şimdi buraya hani başkası bi fıkra anlatır sen onu başka bi kişiye anlatamazsın ya aynen öyle oldum yea :/
neysee gelelim katieciğime. biz onu dawson s creek ten tanıdık tabi. sonra dergilerden posterlerini toplardık fln hey gidi günler :p şimdi görüyorum da böyle anneli çok yaramış daha da güzelleşmiş, olgunlaşmış. bi de o uzun saçlardan kurtuldu ya çok iyi etti he. afferim katie.

elle deki saçlarına bitmiş durumdayım bu aralar. esenciğimin blogunda gördükten sonra..



mutluluk :) darısı başımaa ehi ehi


 burdaki ana-kız aynı saç modellerine kayranım :)

kış geliyor!! ;)

evet efenim kış geliyor gardıraoplarımız iç giyim olsun, palto, kazak, çizme olsun yeni cicilerle dolmaya başladı :) tabii gözümüze kestirdiğimiz pahada ağır cicileri de şu ilk indirimlerde kapabilme heyecanıyla bekliyoruz :) özellikle "oysho" indirimini dört gözle bekliyorum. almam gereken çok şey var. özellikle bi pijama takımı kesin kesin alcam oysho dan. biraz sitesine baktım fekat pek fazla model koymamışlar. gerçi pijamalarda bi kaç sezondur nerdeyse aynı modeller var gibi ama olsun :) iç giyim dışında home wear tarzında kıyafetleri de pek güzel oysho nun. onlardan göstertiyim biraz. buyrunnnn


A-FERIN

A-ferin. annemin favori ilacıdır biz hapşurmaya, burnumuz akmaya başladığında. valla geçen haftalarda oldu baya üşütmüşüm biraz sümükler, boğaz ağrısı, hasta triplerine girmiştim annem dayadı yine aferini. iç bakiyim diye. yıllardır içtiğim şu ilacın meğer ne etkileri varmış amanın yani. bi kere ben böyle tam hazırlanmışım banyomu yapmışım, temiz çarşaflar, uykusu kokusu var resmen odamda içtim ilacı ki bekliyorum uykum gelcek mayışcam mışıl mışıl uyucam diye. anam bi duydum bildiğin doping şeyiymiş. sonra ver elini sözlük dedim. ağzım açık kaldı resmen.birincisi reçetesiz satılmıyomuş artık.bıkmışlar hapçılardan. adamlar 3-5 tane atıp kafa oluyolarmış.içindeki madde ne hatırlamıyorm şimdi bakamıycam da yok damardan sulandırp verince uyuşturcu etkisi yapıyormuş. baktım bu arada "kodein"miş. neyse bende bunu öğrenince bi arkadaşı kekledim baya. olm baksana iyi hissetmiyorum ben fln diye ;) öyle bi ilaçmış bu a-ferin yani. he bi yararını gördüm mü bunca yıldır görmedim. resmen anne rızası için içiyodum.bi kaç gün sonra zaten şaşırtıcı bi şekilde iyileştim ve çok sevindim. yine alerjik-bronşit gibi bişey bekliyodum aslında.


hahaha bi de görsel koyim dedim de ne buldum :D ay lav yu bobiler :D

üstad ;)

takip ediyoruz!! :)

CANDY (2006)




bi film izledim. belki klişe kimilerine göre. uyuşturcu bağımlısı aynı zamanda birbirlerine çok aşık genç çift. ne bileyim çok etkilendim. bi de heath ledger olunca başrolde :/ neyse tavsiye ediyorum trainspotting, requeim for a dream sevenler bunu da kaçırmasın. müzikleri ayrıca güzel. he bi de napmıyormuşuz film bitince yazılar akarkene credits dyiolar-mış o kısma hemen kapatmıyoruz.


candy nin dan e yazdığı şiir bu da. aradım buldum.

"Once upon a time, there was Candy and Dan. Things were very hot that year. All the wax was melting in the trees. He would climb balconies, climb everywhere, do anything for her, oh Danny boy. Thousands of birds, the tiniest birds, adorned her hair. Everything was gold. One night the bed caught fire. He was handsome and a very good criminal. We lived on sunlight and chocolate bars. It was the afternoon of extravagant delight. Danny the daredevil. Candy went missing. The days last rays of sunshine cruise like sharks. I want to try it your way this time. You came into my life really fast and I liked it. We squelched in the mud of our joy. I was wet-thighed with surrender. Then there was a gap in things and the whole earth tilted. This is the business. This, is what we're after. With you inside me comes the hatch of death. And perhaps I'll simply never sleep again. The monster in the pool. We are a proper family now with cats and chickens and runner beans. Everywhere I looked. And sometimes I hate you. Friday -- I didn't mean that, mother of the blueness. Angel of the storm. Remember me in my opaqueness. You pointed at the sky, that one called Sirius or dog star, but on here on earth. Fly away sun. Ha ha fuck ha you are so funny Dan. A vase of flowers by the bed. My bare blue knees at dawn. These ruffled sheets and you are gone and I am going too. I broke your head on the back of the bed but the baby he died in the morning. I gave him a name. His name was thomas. Poor little god. His heart pounds like a voodoo drum."

içimden

adam be seninle başım dertte haberin yok..günlerdir içim içimi yiyor, h.sonu görüşmesek mi, düşünsem mi, çocukça triplere giriyorum ya da işim var diyim diyorum..bi garibim. nasıl sen beni aramazken deli olurdum ya. şimdi de bişey var içimde sanki olmucak bu iş gibi. belki sen de hala öyle düşünüyosun, sadece ben üzülmiyim diye dedin onları..bilmiyorumm..korkuyorum ama üzülmekten değil başka şeyler var..insanlardan korkuyorum..tepkilerinden...
ister istemez ileriye dönük planlar yapıyorum senle..tabii bu planların mahvolma olasılığını da katıyorum hesaba sen merak etme..ucunda pişman olmak da var..ya da mutluluk..artılar dedik eksiler dedik..bilmiyorum hiç. çok zor olcak o kadar çok şey var ki beni korkutan..